2016 yılından bugüne yeni bir bakış açısı ve yeni teknikler ile tüm danışanlarıma bütüncül tedaviler ile sağlıklı yaşamın kapılarını aralıyorum.Verdiğim hizmetler devam ederken, yeni ve keşfedilmemiş bilgilere yönelik yeni eğitimler almayı sürdürüyorum.Bir insan ve hekim olarak şunu söyleyebilirim; bilgi uçsuz bucaksızdır ve her yeni yöntem bir umuttur ve iyileşmeye hizmet etmenin hazzı tarifsizdir.İnsanların yaşamlarına katkı sağladığım için mutluyum.
Günlük alışkanlıklarımızı sağlığımızı olumlu yönde etkileyecek şekilde nasıl düzenleyeceğimizi düşünmeli ve ona göre adımlar atmalıyız.
İleri glikasyon, Maillard tarafından 1912 yılında ilk kez tanımlanmış bir reaksiyondur. ‘Kahverengileşme Reaksiyonu’ veya ‘Kabuklaşma Reaksiyonu’ olarak da bilinen bu reaksiyon sonucunda ortaya çıkan ‘İleri Glikasyon Ürünleri’ (AGE: Advanced Glycation End Products), vücudumuzda bulunan proteinlerin, yağların ve nükleik asitlerin şekere maruz kalmasıyla ortaya çıkan bileşiklerdir.
Withania Somnifera bitkisinin köklerinden elde edilen Ashwaganda, geleneksel ayurvedik tıp tedavilerinde uzun yıllardır genel iyilik hali için kullanılan bitkisel bir ilaç.
Alfa lipoik asit, kimyasal olarak bazı anti oksidanlardan farklı ve üstün özelliklere sahiptir.
Asıl sorun, vücudumuzun akut inflamasyon yanıtından ziyade; haftalar hatta yıllarca süren kronik süreçtir.
Biyolojik saatimiz yani sirkadiyen ritim bozulduğunda bazı hastalıkların ritmi artar. (Obezite, Tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon, metabolik sendrom vb.)
Mide pH’sinin yüksek kalmasına neden olarak düşük pH’da emilen vitamin ve minerallerin emilimi bozarlar (folik asit, B grubu vitaminler, kalsiyum, fosfor, bakır ve demir gibi ).
Kahve içme ile ilgili olarak, enerji düzeylerini arttırması, yağ yakımına yardımcı olması, Alzheimer Hastalığı ve demanstan koruması, depresyona karşı pozitif etkiler yaratması gibi pek çok olumlu etkiden bahseden makale bulunmaktadır.
Kan-beyin bariyerini de geçebilmesi nedeniyle nörodejeneratif hastalıklarda da giderek kullanımı artmıştır.
Dünya Sağlık Örgütü, sağlıklı beslenme kriterleri içinde yetişkinler ve çocuklar için şeker tüketiminin toplam enerji alımının % 10’unun altına düşürülmesini önermektedir.
Metabolik sendrom gelişmesini önlemede en önemli etken hayat tarzı değişiklikleridir.
Sağlığınızı korumak için hayat tarzınızı düzenlemeyi ertelemeyin.
Radyasyon iyonlastırıcı ve iyonlastırıcı olmayan şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Pek çok elektrikli ev eşyası iyonizan olmayan yani ışıma yapmayan radyasyon yaymaktadır. Evimizde kullandığımız elektrikli eşyalar, X-ışını gibi iyonizan radyasyon değildir ve direkt DNA kırıkları yapmasa da sürekli maruziyet sonucunda vücudumuzda pek çok etkiler yaratmaktadırlar.
Vücudumuzun belirli bir bölgesindeki bir veya birkaç kas grubunda bulunan hassas tetik noktaların veya gergin kas içi bantların uyarılması ile lokal ve/veya yansıyan ağrıların sürekli olarak ortaya çıkması olarak da tanımlanabilir. Gerginliği artmış kasların içinde bulunan sinir uçlarının sıkışması ve kasın fasyalarında gerginlik gelişmesi sonucu ağrının oluştuğu düşünülmektedir. Myofasial ağrılara genellikle eklem ağrıları eşlik etmez.
Uyku apnesi, uykuda nefesin en az 10 saniye olacak şekilde durması ve tekrar nefes almayla giden bir uyku bozukluğudur. Uyku apnesi üst solunum yollarında bir soruna bağlı olan gelişen obstruktif tip, beyindeki solunum merkezine bağlı gelişen santral tip ve her ikisinin bir arada olduğu kompleks tip olarak üç gruba ayrılır.
Yazının Devamı...
Geleneksel Çin Tıbbında binlerce yıldır kullanılmasına rağmen son yıllarda özellikle kan şekeri kontrolü, kolesterol metabolizmasına olumlu etkileri (total kolesterol ve trigliserid düşürücü etki) ve anti-mikrobiyal etkleri ile diyabet, insulin direnci, polikistik over ve kolesterol tedavisinde ilaç olarak kullanımı da artmıştır.
Homosistein ise metiyonin aminoasinin, metilasyon döngüsünde işlenmesi sırasında ara ürün olarak ortaya çıkan ve zaralı etkileri olan bir aminoasittir. Ortaya çıkan homosistein B12, B6, folik asit gibi B grubu vitaminleri sayesinde metilasyonun diğer döngülerine girer. Örneğin Sistatyonin’e dönüşmesi halinde trans-sülfürasyon döngüsünde ya da metil-folat’a dönüşmesi halinde folat ve biopterin döngülerinde kullanılır.
Ancak biz günlük pratiğimizde mikrobiyata dediğimizde genellikle bağırsaklarımızda bulunan mikroorganizmaları kastetmekteyiz. Bağırsağımızda mikroorganizma olarak ise bakteriler, virüsler, mantarlar ve protozoalar bulunmaktadır.
Günlük hayatımızda maalesef artık çok fazla ve pek çok yoldan plastiğe maruz kalmaktayız. Kullandığımız kozmetiklerin, vücut losyonlarının, saç şekillendicilerin, şampuanların, deodorantların içinde bulunan fitalatlar cildimiz tarafından emilmektedir.
Günlük gereksinimi 100 mg’ ın üzerinde olan elektrolitler (klor, potasyum ve sodyum) ve mineraller (fosfor, kalsiyum, magnezyum), 100 mg’dan az olanlar eser elementler (bakır, çinko, Demir) ve 100 mikrogr’dan az olanlar ise ultraeser elementler (kobalt, krom, selenyum) olarak adlandırılmaktadırlar.
Uyku, vücudumuz için nefes almak, karnımızı doyurmak gibi olmazsa olmazıdır. Kaliteli bir uyku hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımızı etkiler. Bunun yanında gün içi enerjimizi, üretkenliğimizi, duygusal dengemizi ve hatta kilo kontrolümüzü de etkiler.
Gerek teknolojik gelişmeler gerekse pandemi ile artan bilgisayar kullanımı ve hareketsiz bir yaşam tarzı ile günlük hayatımıza maalesef giderek artan oranda ergonomik ve postür bozukluğuna bağlı sorunlar giderek artan oranda girdi.
Tiroid bezi soluk borusunun iki yanında, kısmen de önünde bulunan, yaklaşık 18-20 gr ağırlığında endokrin bir organdır. Normal şartlarda ele gelmez ancak hastalıkları halinde boyutları değişir ve hissedilir hatta görülebilir hale gelebilir.
Covid-19 pandemisinde bağışıklığımızı desteklemek amaçlı kullanımı da sıkça gündeme gelen çinko, vücudumuz için esansiyel bir mineraldir.
Vücudumuzda yolunda gitmeyen bir durum olduğunda, vücudumuz bize bazı sinyaller göndermeye başlar. Örneğin; baş ağrısı, kabızlık veya ishal, kas ve eklem ağrıları, uyku kalitesinin bozulması, ciltte değişiklikler, kronik bir halsizlik veya depresyon gibi. Daha önceden var olmayan bu bulguları dikkate almak aslında bizi gelecekte ortaya çıkabilecek olan hastalıklardan koruyabilir.
Diyet lifi, ince bağırsakta sindirim enzimlerine dirençli olduğu için sindirilemeyen ve emilemeyen, kalın bağırsakta da probiyotik bakteriler tarafından sindirilerek fermente edilebilen besin bileşenleridir. Sebzeler, meyveler, tahıllar ve baklagiller lif açısından zengin besinlerdir.
Obesite, en basit tanımla kişinin vücut yağ miktarının fazla olmasıdır. Bu basit tanıma rağmen obesite, kompleks bir hastalık olarak ele alınmalıdır. Bunun yanında diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması gibi birçok kronik hastalığın zemininde obesite bir etkendir.
Bir hastalık gelişir ve vücut kendini iyileştirmeye çalışır. Bu hastalığın neden geliştiğini anlamak önemlidir. Örneğin; bir kişi depresif hallerde bulur kendini, bu dönem oldukça öfkelidir ve saldırgandır. Bunun nedeni İnositol eksikliği olabilir mi? Olabilir…
Bedenimizin gereksinim duyduğu minerallerden biri olan Demir, biz bilinçli olarak tüketmesek de, tükettiğimiz gıdalar ile bedenimize girer. Dengeli beslenmeyi önemsediğimizde, içinde demir olduğunu bilerek, özenle seçerek tükettiğimiz gıdalarla demir alabildiğimiz için mutlu hissedebiliriz.
Günlük hayatımızda toksinlerde arınmak için çok çeşitli yollar kullanmaktayız. Ancak bazen detoksumuza katkıda bulunmak için her gün evimizi, hava akımı oluşturacak şekilde havalandırmak kadar basit olanları unutmamalıyız.
Osteitis Pubis Nedir? Osteitis Pubis kimlerde görülür? Osteitis Pubis belirtileri nelerdir? Osteitis Pubis tedavi yöntemleri nelerdir?
Siyatik siniri 4. ve 5. bel omurları arasından çıkan, pelvis dediğimiz leğen kemiğinden vepriformis kası altından geçerek topuğa kadar uzanan vücudumuzdaki en uzun sinirimizdir. Siyatik sinir ağrısı yani siyatalji ise vücutta siyatik sinirin geçtiği bölgelerde hissedilen ağrıya denir.
Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre sağlık; herhangi bir hastalık ve güçsüzlük halinin olmaması ve bedenen, ruhen, sosyal bakımdan tam bir iyi olma durumudur. Sonuç olarak sağlık; bir insanın dengede olma halidir. Bir insan hayata denge halinde başlar, ancak zamanla maruz kalınan bazı faktörler ile bu denge hali bozulur.
D vitamini kemik yapımı, kalsiyum ve fosfor metabolizması, çocuklarda büyüme, kas gücü, immun sistem düzenlenmesi ve kanser dâhil birçok hastalıktan koruma etkisi olan yağda çözünen bir hormon öncüsüdür.
Sağlık, çarkın dişlileri gibidir. Bir sağlık sorunu, sağlıklı işlemeyen birçok parçanın sonucu olabilir. Bütüncül yaklaşım ile biz doktorlar, yolunda gitmeyenleri yoluna koymak için bütün bulguları irdeler ve bir yol haritası çıkarırız. Doktor Hasta El Ele Tıbbı, karşılıklı aldığımız sorumlulukların yerine gelmesiyle iyileşmeyi müjdeler. Ve unutmayın; zararın neresinden dönerseniz iyidir.
Detoksun başı ise karaciğerdir. Yüksek şekerden ve trans yağlardan zengin beslenme, kronik alkol kullanımı, sedanter hayat karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına ve sonuçta karaciğer yağlanmasına ve bu durum da detoksumuzun yavaşlamasına neden olmaktadir.
Ülke olarak her anlamda çok zor günler yaşamaktayız. Duygu durumumuz sanki ülkece değişken, depresif ve kaygılı bir hale dönüştü, genel olarak enerjimiz azaldı. Duygu durumumuza destek olmak için deprem bölgesine yapılan yardım organizasyonlarına elimizden geldiğince destek olmak, sosyal medyadan bir süre uzak durmak önemli. Bunun yanında ruh, zihin, beden ve çevre arasındaki dengeyi düzenlemek için kaliteli uyku, egzersiz ve meditasyon yapmak da ihmal edilmemeli. Tüm bunlara ek olarak tabi ki bitkisel olarak kullanabileceğimiz birtakım destekler de var.
ADRES
Fener mah. Tekelioğlu Cad. Astur Sit.
88/A G Blog (A6) Kat:1 Muratpaşa Antalya
(Terracity AVM Karşısı)
TELEFON
0 242 323 07 17
0 555 756 85 07